Mustafapaşa Köyü

Dünyanın En Güzel Turizm Köyü Mustafapaşa’ya Hoşgeldiniz
Mustafapaşa Köyü

Hakkımızda

Tarihçemiz

Peri bacaları, yeraltı şehirleri, Ortahisar Kalesi… Nevşehir dediğimiz anda aklınıza birçok doğal ve tarihi güzelliğin geldiğini biliyoruz. Peki ya eski dönemlerde Sinasos olarak bilinen Mustafapaşa köyünü daha önce duymuş muydunuz? Nevşehir iline 23 km, Ürgüp ilçesine 5 km uzaklıkta olan Mustafapaşa turizm köyü -eski adıyla “Sinasos”- olarak bilinmektedir. Bugün Mustafapaşa adını almış olan Sinasos, 1920’li yıllara kadar halkının çoğunluğu Rumlardan oluşan, üç bin nüfuslu bir Kapadokya kasabasıdır. Ürgüp’ün beş kilometre kadar güneyindeki bu kasaba, bugün kendine özgü mimarisi, eğitimli ve yetenekli insanlarıyla anılmaktadır. 1925 yılından önce Mustafapaşa, yerli halk çevre köylerden gelip buraya yerleşenlerden oluşmaktadır ve 1924’teki nüfus mübadelesine kadar Ortodoks Rumlarının yaşadığı ve 700’e yakın taş konağın olduğu bir köydür. Köyün sakinleri ise o dönemde şarap ve tıbbi ürünler satan varlıklı tüccar Rumlardır. Mübadeleyle köyün sakinleri Yunanistan’a gönderilip yerine Türk nüfus yerleştirilmiştir. Taş işçiliğini sanatsal bir mimariye dönüştüren Sinasos mimarları, bölgede anlatılan bir rivayete göre Mardin’den ve Suriye sınırından gelmişlerdir.

Kasabanın tarihi geçmişi çok eskiye dayanmakla beraber kesin ve net bilgilere ulaşılamamaktadır. Fakat edinilen bazı kaynaklara göre yönetim açısından Sinasos’un basit bir kasaba meclisi vardı. Bağlı olduğu yerler Ürgüp Kaymakamlığı ve Konya Valiliği idi. Kilise açısından da Kapadokya’nın eski başkenti Kayseri Metropolü’ne bağlıydı. Kasaba halkı Türk ve Rumlardan oluşmaktaydı. Kasabada Türkler ve Rumların tarih boyunca iç içe yaşamaları ve iki toplumu birbirine bağlayan ortak yanlarının oldukça fazla olması nedeniyle dostluk ilişkileri gelişmişti. Hepsinden önemlisi bu iki topluluk arasında olan ortak kültürel özelliklerdi. Yine bazı kaynaklara göre Sinasos’un 1800’lü yıllarda Kapadokya bölgesinin büyük bir kültür, ticaret ve alışveriş merkezi olduğu söylenmektedir. Çevre ilçelerden ve köylerden gelen satıcılar getirdikleri malları pazarda satmadan ayrılmıyor, malını satamayan tüccarların malını ise kasabada yaşayan Rum zenginleri satın alarak ticari memnuniyet sağlıyordu.

 

Ayrıca bu 1 tarihlerde Sinasos’un bir eğitim merkezi olduğu da görülmektedir. Kasabada bir erkek okulu, Rum gençlerinin yetiştirilmesi için kullanılan bir din koleji, bir kızlar okulu ve bir kütüphane bulunmaktaydı. Okulda Rum öğrencilere Eski ve Yeni Rumca, Türk öğrencilere ise Türkçe dersleri veriliyordu. 1870’li yıllarda kızların eğitimi de halkı ilgilendirmeye başladı. O zamana kadar kasaba meclisinin görevlendirdiği bir rahip, kızlara yeterli olmayan bir bilgiyle okuma-yazma öğretmeye çalışıyordu. Zaman içerisinde bu bilgiler yetersiz kalmaya başlayınca bunun üzerine kasaba halkının çabalarıyla kız öğrencilere daha iyi bir eğitim verilebilmesi amacıyla kızlar okulu kuruldu. Sinasos halkının geçiminin yarısı tarımdan, diğer yarısı ise dışarıda çalışanların gelirleriyle oluşmaktaydı. 1923 yılında gerçekleşen mübadeleden önce, mübadele komitesinin istatistiklerine göre 1890 yılında 4500 olan Rum nüfusu 3000’e, 1924 yılına kadar da 878’e düşmüştür. Buna karşın Türk nüfusu 1890 yılında 600 iken 1925 yılında 1000 kişiye ulaşmıştır. Türk ve Rum nüfuslarında görülen artış ve azalmanın nedeni 1923 yılında gerçekleşen nüfus mübadelesidir. Mübadeleyle beraber, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nde İstanbul dışında yaşayan Rumlar ile Batı Trakya dışında Yunanistan sınırları içerisinde yaşayan Türk nüfus karşılıklı olarak yer değiştirmiştir. Sinasos’a mübadele ile gelen Türk nüfusu, Yunanistan’da Selanik sınırları içerisinde kalan Jerveni ve Kastoria (Kesriye) köylerinde yaşamaktaydı. Yunanistan’daki bu köylerden yola çıkan Türk nüfusu deniz yoluyla İzmir, Mersin şehirlerine karayoluyla Sinasos’a gelmişlerdir. Mübadele sırasında Sinasos’dan ayrılan Rum nüfusu karayolu ile Mersin’e buradan da Yunanistan’a ulaşmıştır. İlk dönemlerde (mübadele sonrası) nereye yerleştikleri öğrenilememiştir. Fakat daha sonraki dönemlerde Yunanistan’a Nea Sinasos (Yeni Sinasos) adında bir yerleşim yeri kurmuşlardır. Beldenin, Sinasos olan adı, 1920’li yıllarda , köy ihtiyar heyeti ve köy halkının kararıyla, köye su getiren ve çeşme yaptıran Mustafa Paşa’nın adı verilerek değiştirilmiştir. Bu isim, 1966 yılında belediye örgütünün kurulmasıyla resmileşmiştir. Resmileşen Mustafapaşa adı halk tarafından da benimsenmiş ve kullanılmaya başlanmıştır. Sinasos ise yörenin turistik özelliği nedeniyle beldenin eski adı olarak varlığını sürdürmüştür.

Bağcılık, şarap üretimi, hayvancılık ve taş işçiliği kasabanın geçmişten günümüze kadar süregelen ekonomik faaliyetlerinin başında gelmektedir. Kasabada yaşayan Rumların temel ekonomik faaliyetini ise ticaret oluşturmaktaydı. Zamanında Sinasos’un büyük bir yerleşim yeri olduğu, kasabaya gelenlerin kasabada kalabileceği büyük bir otelin, iki eczanenin, bir doktorun, bir hamamın yanı sıra çok büyük köprülerin olmasından da anlaşılmaktadır. Günümüzde Kültür Turizm Bakanlığı tarafından koruma altına 2 alınan kasaba, 1981 yılında turizme açılmıştır. Mustafapaşa’da asırlık tarihleriyle 93 ev, sayısı 30’a yakın kilise ve şapel, görsel bir tarih şöleni sunmaktadır. Dünyanın en iyi turizm köylerinden biri olarak Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü tarafından da ödüllendirilen Mustafapaşa köyü; kültürel zenginliği, görkemli taş yapıları ve doğallığıyla Ürgüp’e gelen ziyaretçilerini hayran bırakmaya devam etmektedir.

Dünyanın En Güzel Turizm Köyü

Mustafapaşa Köyü’nün ismi nereden geliyor? Serafim Rizos adlı Havyarcılar Loncası liderinin el yazmasına göre Mustafapaşa, ismini Seyyid Mustafa Paşa isimli üst düzey bir devlet görevlisinden alıyor. Seyyid Mustafa Paşa köyün önemli bir sorunu olan su problemini çözmek için çeşmeler yaptırınca, halk buraya Mustafapaşa demeye başlamış.Mustafapaşa, Seyyid Mustafa Paşa olarak bilinen üst düzey bir devlet görevlisidir. Serafim Rizos’un bir elyazmasından öğrenildiğine göre, bir dönem köyü ziyaret eden Mustafa isimli bir paşa köyde bir güzel ağırlanır. Köyden ayrılırken köylüye kendisinden ne istediğini sormasının üzerine köylü, suya ihtiyaçları olduğunu ifade eder. Paşanın köye çeşmeler yaptırarak köyün su sorununu büyük ölçüde çözdüğü anlaşılmaktadır. Köyde paşanın ismine rastladığımız iki kitabe bulunmaktadır. Her iki çeşmenin de yapılış yılı 1804’tür ve orijinal mermer kitabede paşanın ismi anılmaktadır. Kaynaklarda hakkında az bilgi bulunan Mustafapaşa, bir araştırmaya göre ölüm yılı 1803 olan (Hicri 1228) ve sadrazama vekillik eden bir vezir ve kaymakamdır. Aynı kaynağa göre paşa, sarayda nişancı olarak da görev yapmıştır. O dönem yaşamış olan aynı isimde farklı kişiler olmakla birlikte, ismi geçen diğer paşaların ölüm yılları, çeşmelerin yapılış tarihi ile örtüşmemektedir. Mustafapaşa’daki çeşmelerde yazan kitabede geçen tarih bilgilerini (1804-1805) göz önünde bulundurduğumuzda, bahsettiğimiz paşa köye ismini veren Mustafa Paşa olmalıdır.

Mustafapaşa Köyü ..

Kültür Varlıklarımızı Ziyaret ettiniz mi?

İbadethanelerimiz

Kültür mirası ibadethanelerimiz hakkında geniş bilgi almak için

Konaklar

Mustafapaşa Köyümüzde bulunan tarihi mirasımız konaklarımızı incelemek için

İletişim

Bizimle iletişimde kalın. Muhtarlığımız tüm mesajlarınızı titizlikle inceleyip dönüş sağlayacaktır.
MUSTAFAPAŞA KÖYÜ MUHTARLIĞI

Mustafapaşa Köyü Muhtarı